Madeni paralar… Bizlere tarih, kültür, din ve bir medeniyeti oluşturan birçok unsur hakkında bilgi veren nadide antik kaynaklar. Dönemin yönetimi nasıldı ? Kral kimdi ? Dinleri neydi ? Ne üretiyorlardı ? Bu detayların birçoğunu bir madeni paraya bakıp öğrenebilirsiniz. Bu yüzdendir ki arkeolojik bir kazıda para bulmak tarih için son derece önemlidir.


Para koleksiyonculuğu bilinen en eski hobilerden biridir. Bazı kaynaklar kralların hobisi olarak bahseder. Açıkçası 2016 yılına kadar para koleksiyonu yapmıyordum. Sadece gittiğim ülkelerin paralarını saklıyordum ama bu koleksiyon demek değildi.
Birkaç yıl önce evde, içi madeni para dolu büyük bir plastik kutu buldum. Daha sonra hatırladım ki bu paralarla çocukken oynardım. Ayrıca, on yaşımdayken Türk paralarındaki eksikleri tamamlamak için babamla beraber Beyazıt’a gittiğimizi hatırladım. Ardından bu büyük plastik kutu uzun bir süre kayıplara karıştı.
Kutuyu açtığımda içerisinde, Türk, Yunan, Bulgar, Fransız, İtalyan, Rumen, Alman ve Osmanlı dönemi paralarını gördüm. Araştırdıkça bu paraların büyük bir kısmının, Vafiadis ailesinin Avrupa turundan ( Avrupa Gezisi - 1950ler ) getirmiş olduklarını ve diğer bir kısmının da farklı aile üyelerinden kaldığını farkettim.
Osmanlı ve Nazi paralarını görünce heyecanlanmıştım. Elimde bir servet var gibi gelmiş ve ayrıca bir zaman makinesindeymişim hissine kapılmıştım. Bunun üzerine koleksiyonu devam ettirme kararı aldım.. Fakat bu sonu olmayan bir hobiydi ve hepsine sahip olamazdınız, olsanız bile muhafaza etmesi oldukça zordu.
Bu sebeple, köklerimden dolayı sadece Türk, İtalyan ve Yunan paralarını ve tarihlerine olan ilgimden ötürü Alman ve Rus paralarını toplama kararı aldım. Ilk önce kutudaki paraları ülke ve yıl olarak ayırdım. Zamanla öğrendim ki, bu koleksiyon için özel kapsüller ve albümler varmış. Bir koleksiyon tutkunu olarak tabii ki bu araçları aldım.
2mi3museum projesini başlattığımızda, bu paraları ayrıca göstermenin ve ailemizin yaşadığı dönemi daha iyi anlamak için bir ‘Para Kronolojisi’ oluşturmanın iyi bir fikir olacağını düşündük. Para Kronolojisi sayesinde, ailemiz İstanbul’da yaşarken çevredeki ülkelerde neler yaşandığını da görebilecektik. Daha evvel bahsedildiği gibi Vafiadis Ailesi’nin hikayesi Sakız Adası’nda başlamıştır ve 1850 yıllara kadar detayları bilmekteyiz. Ayrıca Koulurgioti, Koskeri ve Çakıroğlu aileleri yüz yılı aşkın süre İstanbul’da yaşamışlardır. Bu da demektir ki ailemiz, Osmanlı İmparatorluğu içerisinde, II.Mahmud, I.Abdülmecid, I.Abdülaziz, V.Murad, II.Abdülhamid, V.Mehmed, VI. Mehmed dönemlerini yaşamıştır.
Plastik kutu içerisinde V.Mehmed dönemine ait madeni paralar bulmuştum, muhtemelen Ermeni büyükannemiz Ashen’e aittiler. Sağ tarafta bu paraları görebilirsiniz. Para üzerindeki dönemi padişahın tuğrasından anlamaktayız. Her padişahın imzası niteliğinde bir tuğrası mevcuttur. Daha önceki padişahlara ait paralar koleksiyona daha sonradan katılmıştır. Türkiye’de sadece son altı padişaha kadar para koleksiyonuna izin verilmektedir. Daha eski olanlar müzelerce tutulmakta ve tarihi eser niteliği taşımaktadır.
V.Mehmed ( Reşad ) 1909-1918 yılları arası hüküm sürmüş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun 35. Padişahıdır. 1900 doğumlu olan Ashen bu dönemi ve hatta babamın anlattığına göre II. Abdülhamid dönemini de hatırlarmış

Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin haricinde, kutu içerisinde birçok Yunan parası da vardı. Yunan paraları üzerinde mitolojik semboller taşıdığı için oldukça ilgi çekicidir. Ayrıca bu paralardan Yunanistan’ın yaşamış olduğu dönemleri de görmek mümkündür. Krallıktan demokrasiye, diktatörlükten krallığa ve cunta döneminden tekrar demokrasiye…

Sol tarafta 1960 yılından ve I.Paul döneminden bir Yunan parası görmektesiniz. Arka tarafında güzel bir Selene figürü yer almaktadır. Ay Tanrıçası olan Selene, ay arabasını sürerek cennete ışık taşımaktadır, tıpkı kardeşi Helios’un ( Güneş Tanrısı ) yaptığı gibi. Wikipedia’ya göre, Rönesans sonrası sanatta, Selene, açık tenli,, uzun ve parlak siyah saçlı, ve bir çift atın (veya öküzün) gümüş arabasını çektiği bir şekilde tasvir edilmiştir.
Sadece Selene değil, Yunan paraları üzerinde Athena, Athena’nın baykuşu, Pegasus ve Demeter gibi birçok mitolojik figür bulunmaktadır.

Sağ tarafta, üzerinde ‘Athena’nın Baykuşu’nun yer aldığı bir Yunan parası görmektesiniz. Bu para 1912 yılına ve I.George dönemine aittir. Bu paranın gravürcüsü bir Fransız heykeltraş olan Charles Pillet’tir. Baykuş figürü ayrıca Antik Yunan paraları üzerinde de görülmektedir.
Athena’ya eşlik eden bu baykuş, bilginin ve bilgeliğin sembolü olmuştur.
Yunan Mitolojisi’ni sevenler için Yunan paraları hep çekici olmuştur.
Koleksiyonerler için Alman paraları da önemlidir. Daha evvel bahsettiğimiz gibi, bulduğumuz plastik kutu içerisinde 1950 yılına ait birçok Alman parası bulunmaktaydı. Fakat diğerlerinden farklı ve çok daha küçük bir para daha vardı. Bu parayı incelediğimde etkilenmiştim çünkü üzerinde bir svastika ve kartal figürü yer almaktaydı. Bu Nazi dönemine ait bir paraydı. Nadir mi veya değerli mi pek fikrim yoktu. Sonradan öğrendim ki kolay bulunan bir paraymış ama özellikle bu paranın benim için ayrı önemi vardı. Daha evvel Aile Hatıraları bölümünde bahsettiğimiz Vincentzo Sanzoni, İkinci Dünya Savaşı’nda bulunmuştu ve belki de bu para ona aitti.

Sol tarafta bu parayı görebilirsiniz. 1942 yılına ait ve üzerindeki svastika ve kartal rahatlıkla görülmektedir. Bu parayı bulduktan sonra Nazi dönemi paralarını da koleksiyonuma eklemeye başladım. Bazılarını Kadıköy’deki eskicilerde buldum. Birgün Münih’e gitmiştim ve duyduğuma göre Münih para koleksiyonerlerinin Kudüs'üydü. Duyduğum bilgi doğruymuş çünkü koleksiyonerlere yönelik birçok lokal dükkan bulmuştum.
Daha evvel böyle bir dükkanda bulunmamıştım ve dükkan içerisinde çevreme bakıp paraları arıyordum ki satıcı ne istediğimi sordu. Kendisine paraları görmek istediğimi söyledim, fakat bana hangi paralar, hangi ülke, yıl, değer, basım gibi sorular sormaya başladı. Şaşırmıştım, amatör bir koleksiyonerdim ve bahsettiği terminolojiyi tam anlayamıyordum. Kendisine Türkiye’den geldiğimi ve bizim oralarda bu tarz dükkanların olmadığını söyledim. Türkiye’de büyük kutular içerisinde paralar dağınık durur ve teker teker inceleyerek almak istediklerinizi ayırırsınız. Satıcı gülmüştü çünkü kendisi de böyle bir şeyi ilk defa duyuyordu. Sonra kendisine Nazi dönemi Alman paraları aradığımı söyledim ve bu döneme ait birçok parayı önüme çıkardı.
Sağ tarafta Münih’teki bu dükkandan aldığım parayı görebilirsiniz. 1937 yılına ait bu parada, ’10’ değerinin altında ‘D’ harfini görmektesiniz ki bu harf paranın basıldığı darphaneyi göstermektedir. ‘D’ Münih anlamına gelmektedir ve 1937 yılında 6.882.000 adet basılmış bu 10 Reichspfennig çok nadir bir para değildir . Eğer 1936 yılına ait bir ‘G’ serisi olsaydı gerçekten nadir olacaktı çünkü bu para o yıl sadece 129.000 adet basılmıştır. Her neyse, Münih’ten bu parayı almak benim için güzel bir deneyimdi çünkü para koleksiyonu adına birçok detay öğrenmiştim.

Para Koleksiyonu’muzun temel amacı Yunan, İtalyan ve Türk paralarını toplamak ve bunlar üzerine yoğunlaşmaktır. Daha evvel de bahsettiğim gibi Alman ve Rus paraları da bu iki ülke Dünya Tarihi’nde önemli bir yere sahip olduğu için koleksiyonumuzda yer almaktadır. Örnek vermek gerekirse, bu iki ülke İkinci Dünya Savaşı’nın ana oyuncularından olmuş ve Türkiye bu savaşta yer almamasına ragmen aile büyüklerimiz bu dönem oldukça etkilenmiştir.

Üzerinde Lenin’in yer aldığı ve İkinci Dünya Savaşı ile Ekim Devrimi anısına basılmış birçok Rus parası bulabilirsiniz. Bu paralar koleksiyon açısından önemlidir. Rusya büyük bir ülke olduğu ve önemli bir tarihi olduğu için para çeşidi oldukça fazladır. Rus İmparatorluğu’ndan, Sovyetler Birliği’ne ve günümüze…Fakat Rus İmparatorluğu’ndan kalma bazı paralar vardır ki bunlar doğrudan Türkçe’ye çevirecek olursak tel madeni paralar olarak geçmektedir. Bu paralar üzerinde Çar’ı betimleyen bir figürün yer aldığı gümüş ince paralardır. Yazımızın bu kısmında sizlere bu paralardan ve koleksiyonuma nasıl dahil ettiğimden bahsedeceğim.
Koleksiyoner olmanın bir önemli katkısı da sosyalleşmektir. Dünya üzerinde sizinle aynı hobiye sahip birçok insanla tanışabilirsiniz. Hele internet çağında olduğumuzu düşünürsek bu insanlara ulaşmak çok daha kolaydır. Ailemden kalan bu koleksiyonu genişletme kararı aldığımda, internet üzerinde farklı platformlar buldum. Bu platformlardan biri de Numista’ydı. Numista çok detaylı bir katalog olup, burada koleksiyonunuzda olan paraları veya sahip olmak istediklerinizi işaretleyebilmektesiniz. Ayrıca diğer koleksiyonerle takas yapabilmektesiniz. Birgün Rus bir hanımdan bir mesaj aldım ve kendisi İstanbul seyahatinde benle görüşüp koleksiyonumdan bazı paraları almak istediğini söyledi. Kendisiyle buluştuğumda bana bir torba para vermişti ve ben ise kendisine sadece on adet para getirmiştim. Utanmıştım ama kendisi problem olmadığını söylemişti.

Eve dönerken, elimdeki torbayı incelediğimde içerisinde şekilsiz ve üzerinde bazı figürlerin yer aldığı paralar gördüm. Açıkçası korkmuştum çünkü üzerimde tarihi eser taşıdığımı düşünüyordum. İşin kötü yanı, o dönem İstanbul’da çok fazla polis kontrolü vardı ve çantalarınız dahil olmak üzere kontrol ediliyordu. Korkmuştum çünkü benim bile bilmediğim bu paraların bulunması durumunda nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Eve varır varmaz bu paraları araştırdım. Evet, 1598 yılına ait Fyodor I Ivanovich dönemine aittiler ve tarihiydiler. Fakat Rusya’da çok fazla bulunduğu için tarihi eser değeri yoktu. Bu paralar ilk olarak 14. yüzyılda basılmış ve 1718 yılına kadar kullanılmıştır.

Bazı ülkelerde, koleksiyonerler için limitli basılan ve piyasaya sürülmeyen paralar mevcuttur. Bu paraları, nikel, gümüş, bronz ve hatta altın olarak da bulabilirsiniz. Bu paralar üzerindeki dizaynlarla dönemi hakkında önemli bilgi verirler. Örneğin sol tarafta görmüş olduğunuz para 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleşen darbe anısına basılmıştır.
Para koleksiyonunu, bu hobiyi gerçekten seviyorsanız belirli paralarla kısıtlamak zordur. Bugün hala arkadaşlarıma gittikleri ülkeden bana para getirmelerini söylüyor ve bazen de geleceğe saklamak üzere bit pazarlarından satin alıyorum. Fakat tabii ki, belirli paralara yoğunlaşmak daha öğreticidir, çünkü bu koleksiyon dünyası hepsine sahip olmak ve detaylarını bilmek için çok büyüktür.
Koleksiyoner olmak, eğer gelecekte bu koleksiyonu devam ettirip genişletecek biri varsa ve koleksiyonunuzu sergileyebiliyorsanız harika bir duygudur. Bu nedenledir ki, e-müzemizde koleksiyonlarımızı sergiliyoruz ve uzun süre buna devam edebilmeyi umuyoruz.
* 2mi3museum kapsamında tüm madeni para koleksiyonumuzu buradan ziyaret edebilirsiniz.
Yazan : 2mi3, Ekim 2018