top of page

             Xios ,Chios, Scio, ya da bizim bildigimiz adıyla Sakız Adası… Herodotos, günümüzden yaklasık 2500 yıl evvel bahsetmis, Cografyacı Strabon ise 2000 yıl evvel. Her ne kadar küçük bir ada gibi gözükse de, tarihi, mimarisi ve sakız agaçları ile adı birçok önemli kaynakta yer alacak kadar önemli. Yunanistan'ın besinci, bütün Akdeniz'in ise onuncu büyük adası. 2mi3museum'da adı sıklıkla geçen Vafiadis ve Akasi ailelerinin ise dogdukları yer, memleketleri; ta ki 1880'lerde Istanbul'a göçene kadar. Peki neden bu aileler, bu güzel adayı bırakıp da gelmislerdi Istanbul'a? Üstelik birbirlerini tanımadıkları bir dönemde ve aynı yıllarda...

             2mi3museum'da bahsi geçen aileler her ne kadar bir tarihte Istanbul'da bulusmus olsalar da, birçogunun dogdugu yer farklıydı. Vafiadis ailesi Sakız Adası'ndan gelmisti, Koulurgioti ailesi Imbros'tan, Sanzoni ailesi Palermo'dan, Çakıroglu ailesi Belgrad'dan, Akasi ailesi ise tıpkı Vafiadis ailesi gibi Sakız Adası'ndan. Ailede anlatılan anılardan, Vafiadis ailesinden sadece bir kisinin, Stavros Vafiadis'in, ve Akasi ailesinin bir kısmının  1880'li yıllarda Sakız Adası'ndan Istanbul'a geldigini biliyorduk. Baslangıçta, aynı zamanda aynı sehre gerçeklesen bu iki göç güzel bir tesadüf gibi duyuluyordu. Düsünüyorduk, acaba bu aileler daha evvel birbirini tanıyor muydu? Hatta diyorduk ki; 'ne ilginç, aynı yıllarda Istanbul'a gelen iki Sakızlı ailenin torunları 1980'li yıllarda birbirini sevmis ve evlenmis'. Istanbul'a bu göçün nedenini aile büyüklerinden ögrenememistik. Tek bildigimiz Stavros Vafiadis'in 1871 yılında Sakız Adası'nın Tholopotami köyünde dogdugu ve 1880'li yıllarda, çok küçük yasta Istanbul'a geldigiydi. Gene Akasi ailesi üyelerinden Sofia, annesinin, teyzelerinin, dayılarının ve anneannesi ile dedesinin Sakız'dan geldigini söylerdi.

Stavros Vafiadis and Akasi Family from Chios.jpg

Sakız Adalı Stavros Vafiadis & Akasi Ailesi

             Aile tarihini arastırdıkça, bu güzel tesadüf kulagımıza garip gelmeye baslamıstı. 1880'li yıllarda Sakız Adası'ndan Istanbul'a, en azından yakından bildigimiz iki aileden bu göçün mutlaka bir sebebi olmalıydı. Kolay bir arastırma olmayacagını düsünerek çalısmaya baslasak da, göçün sebebini bulmak hiç de zor olmadı. Çünkü bu tarih aralıgında Sakız Adası'na baktıgımızda karsımıza tek bir neden çıkıyordu : 1881 Sakız Adası Depremi

chios earthquake gif.gif

1881 Sakız Adası Depremi:

             Vafiadis ve Akasi ailelerini göçe zorlayan Sakız Adası depremi ile ilgili bir çok önemli bilgiye, Sn. Selahattin Satılmıs'ın ' 19.Yüzyılda Bir Büyük Felaket: 3 Nisan 1881 Sakız ve Çesme Depremi' baslıklı makalesinde ulastık. Bu makaleden ve farklı kaynaklardan, arsivlerden derledigimiz notlarımızı sizlerle paylasıyoruz.

             3 Nisan 1881 Pazar günü, saat 14:00 civarlarında Sakız Adası tarihinin en büyük felaketini yasamıstı. 45 saniye süren ve siddetli bir gürültü esliginde meydana gelen depremin ardından, Sakız Adası'nda 5000 civarında kisi hayatını kaybetmis ve adanın üçte ikisi harap olmustu. Birçok önemli ev, kale, kule ve kilise bu depremde yıkılmıstı. Dönemin Aydın Valisi Mithat Pasa, bu depremden söyle bahsetmisti: "bu musîbetin derecesi hiçbir tarihde görülmemis ve isidilmemis raddede, ve nice yüz bin top patlar gibi sadâ ile zuhûr idüb derhal binalar yıkılmaga baslamısdır". 3 Nisan 1881 tarihinde baslayan depremin artçıları yaz mevsimi sonuna kadar devam etmisti. Bu artçıların en siddetlisi ise, 11 Nisan'da gerçeklesmis olup, 3 Nisan'da yıkılmayan yerler bu sarsıntıyla yıkılmıstı.

The Chios Earhquake 1881

Depremin Sakız Adası'nda Etkileri, 1881

             Depremin yarattıgı sok ve korkunun yanısıra, yasanan panik ortamında yıkımın daha da büyüyecegine dair söylentiler  halk arasında büyük telasa ve dolayısıyla da göçe neden olmustu. Deprem öncesinde adada 70.000 civarında olan nüfusun yarısı yasanan ölümler ve göçler ile yarıya inmisti. 28.000 civarında insanın, depremin sürecinde ve sonrasında adadan göç ettigi tahmin edilmektedir. 3 Nisan 1881 Sakız depremi, can kaybı ve meydana getirdigi hasar bakımından 19. yüzyılda Osmanlı cografyasında yasanan en büyük ikinci depremdir.

             Depremin psikolojik etkileri de agır olmustu. Sn.Selahattin Satılmıs'ın makalesinde adı geçen, o dönemi yasayanlardan Doktor H. Schwarz raporunda söyle belirtmistir: '' sık sık tekrarlanan siddetli sarsıntılar birçok sinir hastalıgına yol açtı. Genç kadınların büyük bir bölümü depremden sonra hastalandı, bazıları saraya tutuldu, bazılarında ise spazmlar görülmeye basladı'' .

The Chios Earthquake 1881_2

Depremin Sakız Adası'nda Etkileri, 1881

             Afetzedeler, bu depremin ardından yasadıkları korku ve panik nedeniyle çareyi adadan kaçmakta bulmustu. Her dönem, her yerde oldugu gibi, böyle korku ve panik anlarında halkı daha da tedirgin eden söylentileri yayan kisiler, 1881'in Nisan ayında Sakız Adası'nda da yer almıslardı. Patrinus isimli bir rahibin 'adanın tamamen batacagını' iddia etmesi üzerine, halk daha da korkmus ve kargasa ile adadan kaçıslar artmıstı. Devlet adamlarının ikna gayretleri yeterli olmamıstı.

             Sn. Selahattin Satılmıs'ın bu önemli makalesini incelerken, adadaki köylerin isimlerine ve bu köylerde hayatını kaybeden ve yaralan insanların sayılarına da ulastık. Makalenin sonucuna göre, Kalimasya (Kallimasia) 448, Nenita 310, Tiymina (Thymiana) 211 ve Tolopotami (Tholopotami)  200 can kaybı vermis, bu köyler yerle bir olmustur.

Basında 1881 Sakız Adası Depremi:

             Sakız Adası Depremi, dönemin dünya basınında da oldukça yer bulmustu. Ögrendigimize göre, Istanbul'da basılan ve bir Ingiliz gazetesi olan 'The Constantinopole Messenger' depremle ilgili haberleri düzenli olarak paylasmıstı. 5 Nisan 1881 tarihli Inverness Courier gazetesi 'Sakız'da siddetli deprem darbeleri' baslıgıyla bu felakete yer vermisti. Gene 11 Nisan 1881'de basılmıs The Illustrated London News gazetesinde, 'Sakız'da Deprem' baslıgıyla haber paylasılmıstı.

The Chios Earthquake in the Press

Basında Sakız Depremi Haberleri

             The Maitland Mercury gazetesi, 4 Haziran 1881 tarihli sayısında 'Ölümcül ve Korkunç Sakız Adası Depremi' baslıgıyla bu felaketten bahsetmisti. The Clarence and Richmond Examiner and New England Advertiser gazetesi , 11 Haziran 1881 tarihli baskısında 'Sakız Adası'ndaki Son Feci Deprem' baslıgıyla üçüncü sayfasında bu depremi anlatmıstı. Gazetelerin tarihlerine baktıgımızda görmekteyiz ki, depremler hakikaten Nisan basından yaz mevsimine kadar sürmüstür.

THE DETROIT FREE PRESS, April 11, 1881 A_edit_1054030618926146.jpg

The Detroit Press, 11 Nisan 1881

             11 Nisan 1881 tarihli The Detroit Press gazetesi haberi 'Sakız Adası Depremi: Korkunç Bir Durum' baslıgıyla, depremi yasayan bir tanıktan aktarmıstı. Tanık, anlatımına  su sözlerle baslıyordu : 

              '''...Istanbul'dan buraya yeni geldim ve bir ıssızlık tablosu ile karsılastım. Böylesine çok nadir tanık olunur. Kasaba korkunç bir sekilde bombalanmıs gibi görünüyor. Yüzlerce ev, altında bilinmeyen sayıda kurbanın gömülü oldugu sekilsiz yıgınlara ve harabelere dönüsmüs. Kalan evlerin çogu zaten çatlamıs, çatısız ve her an yıkılabilir. Kasabadaki neredeyse her bina az ya da çok zarar görmüs. Sakinleri, kayıp akrabalarını veya kayıp esyalarını aramak için endiseyle dolasıyorlar, ancak molozları temizleme gibi tehlikeli bir iste hayatlarını riske atmaktan korkuyorlar. Kendilerini tehlikeye atmaya istekli olan birçok kisi, arkadasları veya polis tarafından engelleniyor. Korku, keder ve çaresizlik neredeyse her yüzde görülüyor. Hepsinin anlatacak acıklı trajik bir hikayesi var...'' (11 Nisan 1881, The Detroit Press)

             Aynı tanıgın ifadeleri, 16 Nisan 1881 The London Illustrated News gazetesinde de yer alıyordu. Gazetede bu habere ek olarak, hamile bir kadının elli iki saat sonra göçükten kurtarıldıgı, bu esnada bebegini dünyaya getirdigi, fakat bebegin kurtulamayıp annenin saglıgının yerinde oldugu bahsediliyordu.

London Illustrated Castro

The London Illustrated, 30 Nisan 1881

             The London llustrated News 1881 yılında, Sakız Adası depremine sıklıkla haberlerinde yer vermisti. Gazetenin 30 Nisan 1881 tarihli baskısında, insanların yasadıgı trajediyi ortaya koyan bir baska tanıgın ifadeleri su sekilde yer almaktaydı:

             ''... Kastro liman kasabasındaki felaketin bir tanıgı, aksam yemegini bitirdigini, ceketini çıkardıgını, tam biraz uyumak üzereyken korkunç bir gümleme sesi duydugunu ve tek kat yüksekligindeki evinin sallanmaya basladıgını hissettigini söylemistir. Tanık bu esnada bir kapı aralıgına sıgınmıs. Duvarlar yıkılmıs, düz bir teras olan çatı çökerek açılmıs ve yükselen toz bulutunun arasından tepesindeki açık gökyüzünü belli belirsiz gördügünü belirtmistir. Neredeyse dizlerine kadar gelen taslardan ve molozlardan sıyrılarak evinin yıkıntısının tepesine çıkmıs ve dısarı çıkar çıkmaz bir kız ona, "Gelin efendim, gelin ve annemi kurtarmama yardım edin." diye  seslenmistir. Yan evin yıkıntıları üzerinden kosarak gelen kızın yalvarıslarına dayanamayan tanık; onu takip etmis ve annesini ayakları yere basmıs, bası toz ve kirle kaplı ve kalkmak için elini zayıf bir sekilde hareket ettirirken görmüstür. Kıza annesinin elini tutmasını söyleyerek ayaklarını çözmüs ve birlikte onu dısarı çıkarmıslardır. Annenin yüzünü yıkarken korkunç morluklar ortaya çıkmıstır. Onu beklerken bir baba, biri ölmüs, digeri ölmüs gibi görünen iki çocuguyla çıkagelmis; yüzüne biraz soguk su çarpıp kendine gelmeye çalısmıstır. Bütün bunlar ilk soktan on dakika sonra olmustur. Ardından ikinci bir gümbürtü duyulmus ve diger evlerin ve duvarların ilk sokun etkisiyle sallanarak yıkıldıgı görülmüstür...'' ( 30 Nisan 1881 The London Illustrated News )

             

Sakız Depremi - Eskizler, The London Illustrated, 30 Nisan 1881

Eskizler 3.JPG

Sakız Depremi - Eskizler, The London Illustrated, 30 Nisan 1881

            The London Illustrated News gazetesinde belirtildigine göre, bu depremin yaralarını çabuk sarabilmek adına adaya farklı ülkelerden yardımlar da gönderilmistir. 16 Nisan 1881'deki haberde yardımların bir kısmı su sekilde belirtilmistir:

              ''... Majestelerinin gemisi Thunderer'a Malta'dan gitme emri verildi ve Bittern ve Antilop, adada su anda var olan korkunç sıkıntıyı gidermeye yardımcı olmak için Konstantinopolis'ten aynı varıs noktasına dogru ilerledi. Gerekirse baska bir gemi de gönderilecek. Yunanistan Krallıgı ve Türk Hükümeti, Sakız Adası'ndaki magdurları rahatlatmak için erzak ve saglık görevlileri ile gemiler gönderdi. Londra Belediye Baskanı, Mansion House'da halihazırda 13.000 £ tutarında bir yardım fonu açtı. Geçen Pazartesi günü gerçeklesen artçı depremler daha fazla can kaybına neden oldu...'' ( 16 Nisan 1881, The London Illustrated News)

HMS_Thunderer_(1872).jpg

Thunderer'ın Fotografı, 1872 

             30 Nisan 1881 tarihli gazetede ise, Italya Kralı'nın kendi sahsi hesabından Sakız Adası depremi magdurları için olusturulan fona 6000 frank bagısladıgı haberi yer almıstır.

Lon Ills 4 Italy.JPG

London Illustrated, 30 Nisan 1881

             Yazımızın basında da belirttigimiz gibi, ailemizin anne ve baba tarafında iki Sakızlı aile, Vafiadis ve Akasi aileleri, sebebini daha evvel bilmedigimiz bir nedenle 1880'li yıllarda Istanbul'a gelmisti. Aile içerisinde anlatılanlardan, Stavros Vafiadis'in Tholopotami köyünde dogdugu ve çok küçük yasta tek basına Istanbul'a geldigi anlatılırdı. Akasi ailesi ise daha kalabalık bir sekilde Istanbul'a gelmisti. Sözlü aile tarihinden küçük bir detay, bir ipucu, bolca merak ve biraz arastırma ile artık hiç süphemiz yok ki Vafiadis ve Akasi aileleri 1881 Sakız Adası depremi afetzedeleriydi ve o yıllarda evlerini ve belki de akrabalarını kaybedip büyük sehir Istanbul'a göç etmislerdi. Yukarıda da bahsettigimiz tüm felaketlere tanık olmus ve bu acıyı yasamıslardı. Akasi ailesi Istanbul'a kalabalık gelmisti, fakat Stavros henüz 10 yaslarında bir çocuktu ve tek basınaydı. Stavros'un dogdugu köy, Tholopotami, yukarıda paylastıgımız verilere göre 200 can kaybı vermis ve bu dogdugu köy neredeyse yok olmustu. Detaylarını henüz bilmiyoruz ama Stavros belki de ailesini depremde kaybetmis ve Istanbul'a geldiginde diger göç edenler ona destek olmustu. Bildigimiz üzere Stavros, Istanbul'a geldikten sonra Küçük Yeni Han girisinde bir sandalyeci atölyesinde çalısmaya baslamıs, yirmili yaslarında, Bursalı Rum bir ailenin kızı Efrosinni ile evlenip, 1939 yılında vefat edene kadar Langa'da (Istanbul'un Fatih ilçesinde bir semt) yasamıs ve soyuna Istanbul'da yeni bir hayat bırakmıstı.

            Hayatta alınan anlık kararların veya tesadüflerin, bir insanın kendisinin ve gelecek kusaklarının kaderini belirlemesi hep enteresan gelmistir. Tıpkı Vafiadis ailesinin son kusaklarının  su an Istanbul'da yasaması gibi. Stavros Vafiadis 3 Nisan 1881'in ardından Istanbul'a degil de, Sakız Adası'na çok daha yakın olan Izmir'e göç etseydi, bugün biz torunları çok yüksek ihtimalle mübadeleden ötürü Selanik veya Atina'da yasıyor olacaktık. 1881 Sakız Adası depremi hiç olmasaydı, belki de bugün adasını çok seven ve oradan hiç dısarı çıkmak istemeyen adalılardan biriydik....

Yazan: 2mi3, Nisan 2023

Kaynakca:

1- 19.Yüzyılda Bir Büyük Felaket: 3 Nisan 1881 Sakız ve Çeşme Depremi, Selahattin Satılmıs, 2014

2- The London Illustrated News 1881

3- The Detroit Free Press, 11 April 1881

bottom of page